14 Temmuz 2011 Perşembe

Acil Yardim

Sevgili forum Rest Makamı,

Benim sorunum kullandığım beyinle ilgili. Beynimin arızalarının ardı arkası kesilmiyor. En son Düşünceler arası otomatik geçiş sistemi (IIATS) arızası verdi. Ve tamir masrafları  çok para tutacağı için elimden de bir şey gelmiyor.
Su an kullanmakta oldugum beyni 2005 yılında ikinci el olarak aldım. İnternette gördüğüm ilanı hala saklıyorum;

Doktordan satılık beyin.
Bir üst modele geçeceğimden satıyorum. Beyin ilk sahibinden satılık olup emsallerine göre full + fulldur. Sigara icilmemistir. Herhangi bir sarsıntısı ya da çiziği yoktur. Kapalı kutusundan hiç cikarilmamistir. Veri girişleri  için optik düzenekler ve ses sistemleri kullanilmistir. Üzerinde fabrika çıkışına ilave, iki yabancı dil ve tip diplamasi bulunmaktadır. Ek donanimlar ruhsata islidir. Fiyata bunlar da dahildir.
Az da olsa pazarlık payı vardır.
Emsal nitelikte sanatçı ya da sarhoş beyni ile takas kabul edilir.

Beynimi aslında severek almıştım. Aldığım doktor iyi birine benziyordu ve model yükseltmek için sattığını söylüyordu. Ancak o zaman dikkat etmediğim fakat sonradan çok kafa yordugum bir ayrıntı vardı. Adam hem bir üst modele gecmek için beynini sattığını söylüyordu hem de sanatçı ya da sarhoş beyni ile takas edebileceğini belirtiyordu. Bunun sebebini yıllar geçtikçe anladım. Aslında adam beyninden bir sekilde kurtulmak istiyordu.

Neyse, beyni yeni aldığımda çok mutlu olmuştum. Daha önce de beyinlerimiz olmuştu ama bu kendi aldığım ilk beyindi. Üstelik özellikleri de çoktu. Neticede bir doktor beyniydi. ilk zamanlarda beyinden, belli belirsiz uğultu seklinde sürekli bir surtunme sesi geliyordu ama ilk kullanıcısı olmadığım için bu sesi doğal bir ses olarak kabul ettim ve önemsemedim.
Ben iyi bir kullaniciyimdir. Beyne elimden geldigince temiz baktim. Sik sik yikatiyordum. Yillar sonra bir Servis calisandan beyin yakamanin ne kadar zararli oldugunu ogrenene kadar beynimi Duzenli bicimde yikattim. Önceki sahibinin de önerileri doğrultusunda Depresif havalarda kullanmamaya çalıştım. Telaşlı günlerde ise düşük devirde kullanıyordum. Baskalarının beynimi denemesine bile izin vermiyordum.

Ancak yeni beynimle mutluluğum pek uzun sürmedi. İlk önce " Sol Bilgisayarında " arıza belirdi. İlk arıza olduğu için çok üzgundum ancak arkadaslarım beni teselli etmeyi başardı. Neticede sol bilgisayarı hayati bir parça degildi ve üstelik ülkelemdeki beyinlerin neredeyse yarısında sol bilgisayarı yoktu. Gittikleri yönü ve gelecegi "sag duyuları" ile tahmin etmeye çalışıyorlardı. Ancak sorun benim gözümde günden güne büyümeye başlamıştı. Öyle ki, sol bilgisayarının hiç olmaması bozuk olmasından bence daha iyiydi. Zira, göstergeler normale göre sagda kalıyordu. Sag egimli yollardaki dönemeçlerden dönerken beynim zorlanmıyor ancak sol eğilimli yollarda biraz sarsıntı ve vuruntu yapıyordu. Arkadaslarım daha rahat olur diyerek sag eğilimli yolları tercih etmemi söyledilerse de neticede bu yollar bana ters kalıyordu ve yolumu uzatıyordu. Sonuçta "etkili servise" gitmeye karar verdim. Etkili servis ustası sorunu hemen anladı. Zaten bu sorun ülkemizde çok sık karşılaşılan bir durummus. Ülkemizde üretilen beyinlerin sol bilgisayar ayarları ve referans aralığı, ulkemiz sartlarinda daha uzun dayansın diye normalde olması gerekenden daha saga ayarlamıyormuş. Avrupa beyinlerdeki ayarlar bizimkilere göre oldukça solda imiş. Beyin yikatmak ise koruyucu tolerans tabakasinin asinmasina sebep oluyormus. Sarsinti ve vuruntularin sebebi buymus. Neyse usta ibreyi biraz sola çekti, tolerans tabakasini besledi ve sorunu halletti. Sonrasında ne sarsıntı ne vuruntu. Bir daha benzer sorun yasamadım. Allah ustadan razı olsun.

O kışın zor geçmesine rağmen  beynimle ilgili herhangi bir sorun yasamadım. Ancak bahar döneminde havalar ısınmaya başlayınca, ilk bastan beri duydugum sürtünme sesi artmaya başladı. Uğultunun arttığı dönemlerde rolanti seviyesi de yükseliyor, kullanmadığım zamanlarda bile beyin bir türlü istirahat fazına geçemiyordu. Biraz devirli kullanınca ve fazla gaz verilince ise hemen hararet yapıyor ve obsesyon lambası yanıyordu. Bir müddet başka işlerle ilgilenince lamba sönüyordu. Beynimde mekanik bir ariza oldugunu farkettim ve tabi ki soluğu yine Etkili Serviste aldım. Usta beynimi muayene etti ancak ilk basta pek birsey bulamadı. Sonra bir makineye bağladı. Uzun uğraşlar sonunda " müşir arızası var bu beyinde "dedi. " bu beyne sonradan tip diplomasi eklenmiş. Diploma ağır olduğu için zamanla bel vermiş ve "Diren Balatalarini " asindirmis. Beynin ise diren balatalari asindigi için özellikle devirli kullanımlara direnme gücünü düşmüş. Hareret arttıkça müşir (sensör) " karşılanmamış sorumluluk hissi" arızası veriyormuş ve obsesyon lambası yanıyormuş. Neyse usta " Diren Balatalarini" yeniledi, sorumluluk seviyesini ve basıncını yeniden ayarladı ve beyin sıvısına " antikriz" ve beyin rahatlatıcı bir alkol solusyonu olan " Birahatol" karıştırdı. Ama benden de epey para aldı. Neyse paralar ustaya helâli hoş olsun. Aynı sorunu bir daha yasamadım. En sıcak ve bozuk havalarda bile rolanti ibresi yerinden bile oynamıyordu. Sallana sallana yoluma devam ediyordum.

Yine bir müddet beynimle hiç sorun yasamadım.  beynime karsı zedelenmiş güven duygum da düzeliyor gibiydi. Sorunsuz gecen yazdan sonra kıs donemi için beynime bakım bile yaptırdım. Daha dayanikli ve uzun omurlu olsun diye beynime spor paketi eklettim. 

O kıs yazın rehavetinden çabuk siyrilmistim çünkü kıs çok ağır bir tempoyla gelmişti. Dolayısıyla beynime biraz fazla yüklenmek zorunda kalacaktım. Ama sorun yoktu çünkü spor paketine güveniyordum. Ancak sonuc hiç de beklediğim gibi olmadı. Beynimin kendinden kararan umutları devreye giriverdi. Yine ve yeni bir mekanik sorun mu vardı. Bir müddet idare ettim. Aslında görünürde pek sorun yoktu. Ancak turbo olur olmaz yerde devreye giriyor, beynim kendini olur olmaz yere yoruyordu. İsin tuhaf yani, bu gereksiz performans artısı, zaman zaman hoşuma da gidiyordu. Bu durumu hemen kendime gore kullandim. Baskalarının pek yanasmadigi sorunlarda bendeniz beynimi hiç şüphe duymadan kullanıyordum. Bu bende garip bir kahramanlik ve sarhosluk hissi uyandiriyordu. Ama bu yapay sarhoşluk hissi pek uzun sürmedi. Bir gün dik bir sorunu tam gaz tirmanirken, birden boguk bir patlama sesi duydum ve beynim çekişten düştü. Hayda, bu sefer ne olmuştu. Hemen kenara çektim. Tabi doğru Etkili Servise.
Serviste yine detaylı bir inceleme yaptılar. Usta yine yanıma geldi. " konvektor arızası" dedi. " konvektor epeydir tikaliymis, bu sebepten beyin eşdost gazini tahliye edemiyormus ve boğuluyormuş. Sonunda konvektor iflas etmiş ve patlamış. Beyin de kendini kilitlemiş. " ustaya teşekkür ettim ancak konvektorun ne olduğunu ne ise yaradığını bilmediğimi söyledim. Usta açıkladı :
" konvektor, biriken zararlı eşdost gazını zararsız hale dönüştürerek dışarı atılmasını saglar. Sağlıklı bir beyin için bu sistem gereklidir. Aksi halde beyinde biriken zararlı eşdost gazı, gereksiz kahramanlık hissi uyandırır ve turbo gereksiz yere devreye girer. Hem turbo hem beyin olması gerekenden çabuk yıpranır. "

Usta sıfır bir konvektorun çok pahalıya mal olacağını onun için konvektoru tamamen iptal etmek istediğini söyledi. Ben ustaya, zararlı eşdost gazlarının ne olacağını sorduğumda bana çok bir seyin değişmeyeceğini, sadece Eşdost Gazı Emisyon degerlerinin normalden  biraz yüksek  çıkacağını söyledi. Zaten öğrendiğime göre  beyinlerinde ek performans artısı için bazilari gelip sağlam konvektorleri bile sokturtuyormus. Neyse usta konvektoru iptal etti, ve yerine eşdost gürültüsü beni ve cevreyi rahatsız etmesin diye eşdost borusuna sağlam bir susturucu taktı ve sorunu cozdu. Ustaya döktüğüm paraları yine helal ettim.

Beynimim durmadan sorun çıkarması beni biktiriyordu ve beynimi satma düşüncesi ilk defa belirmeye başlamıştı. Ama bu düşüncemden kısa zamanda vazgeçtim. Çünkü iyi kötü beynime alışmıştım ve hatırı sayılır sorunları yine epey masraf yaparak halletmiştim.  Ancak karşılaştığım son sorun aklımı hayli karıştırdı. 

Son sorunum IIATS (türkce açılımı, düşünceler arası otomatik geçiş sistemi) arızası. Bu arızanın giderilmesi için beynin kapalı kutusundan cikarilip fabrikaya gönderilmesi gerekiyormuş. Ancak bu zor bir işlemmis ve isler yolunda gitmezse beyin perte bile çıkabilirmiş. Hiçbir şey olmasa bile arkadaslarım kapalı kutu bir kez açılınca beynin degerinin düşeceğini, beynimin elimde kalacağını söylüyorlar. İnternetten araştırdım ve biraz bilgi topladım. Bu Yavaş Salınımlı Sıkıntı kategorisine   Giren bir arizaymis. 
Şimdi forumunuzdaki arkadaslardan yardım bekliyorum.
Sizce, kapalı kutusunu actirip beynimi, tamire mı göndereyim (Çok pahalı ve riskli, ama başarılı olursa neredeyse sıfır ayarında bir beynim olacak), yoksa bu sorundan hiç bahsetmeden allayip pullayip, alıcıyı kandirip internette  satışa mı çıkarayım. (Neticede alıcısı mutlaka çıkacaktır çünkü donanımlı bir doktor beyni.)

Yardımlarınızı bekliyorum. Çok sıkıştım lütfen yardımcı olun.

Saygılarımla 

Akşamaltı Suçüstü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder