6 Kasım 2011 Pazar

regularlık,sıradanlık ve pop art

Sadelik ve minimalizmin yıkılışıydı. İnsanlar sadelikten kurtuldukça, tükettikçe, sıkıldıkça yeni tüketeceği ve sıkılacağı şeyler aramaya başlamıştı. Şeyler derken, tablolar, arabalar, halılar, saçlar, iç çamaşırları ; peki ya insana dair olanlar; kankalar, sevgililer, seks ve hatta aşklar. İnsan yarattığı birşeyin esiriydi artık. Sıradakine biz değil o karar vermeye başlamıştı. O herhangi  birşeyin bünyesinde değildi, ama kendine taban taban olanı bile kapsayabilirdi. O popülerdi. Ve onun insanları. Sorun onun için populer olanı kapsamak değildi. Zafer, onun için hiç kimsenin sallamadığı uçsuz bucaksız çöldeki bir bedevi çadırını 100.000 askeri ile işgal eden bir komutanın zaferiydi. Bak unutuyordum şimdi, ya onun karşısına çıkan asilere ne oldu. Ne farkederki, rock, anarşizm ve diğerleri hepsi çıktığı anda kemirilmeye başlamaıştı bile. Evet bu konuda anti-tez bir yemdi sadece. 

Regular ve sıradan. Hayır aynı değil. Regular, farklıyım diye bağırmaya çalışandı. Popüler olmaktan kaçması kendini popüler yapmak istemek kadar toplumsal içgüdüdür. Konuşur veya yazar. Amaç regular olduğunu vurgulamak. Güne kahveyle başladım. Çünkü güzel bir kahvaltıyla uğraşamıyacak kadar regularım. Dışarda esen soğuk pazar rüzgarı diye devam eder. Damlayan göz yaşları ... Üç kelimeden oluşan devam eden kısa cümleler. Soğuk tarz. "Sex, drugs and rock'n rolla" ile devam eder gider. Aslında aradaki tek fark nedir bilirmisiniz sıradan ile regular arasında olan. Sıradanın bunun gerçekten farkında bile olmamasıdır.