22 Ekim 2013 Salı

Öylesine Bir Hayat Yazısı

Benim geldiğim yerde büyükler ya topunu kesiyordu ya ipini çekiyordu. Üstelik hayat hızlı akıyordu bile bile. Zamanı bile kuşanamadan, abasız ve silahsız buluyorduk kendimizi başlangıç çizgisinde. Başlamak için ille de silah sesi bekliyorduk. Ne de olsa bazı zamanda ve bazı mekanda silah sesiyle uyanmış öyle büyümüştü bazılarımız. Yalnız ve hızlı başladığımız yarışta kolayca arkadaş edinebiliyorduk çünkü fırsat eşitsizliği, bile bile sosyal zekası yüksek bireyler yapmıştı bizi. Arkadaş edindikçe silahlanıyorduk anlaşılan. Ve "Önümüze gelene bin tekme" hesabı yavaş yavaş yol alıyorduk. Yarı yorgun, yarı uykulu, yarı terli...